Web sitemize hoşgeldiniz, 30 Ekim 2025
REKLAM ALANI
Anasayfa » Kültür / Sanat » EÜ’de “Atatürk’ün Barış Politikası” konuşuldu

EÜ’de “Atatürk’ün Barış Politikası” konuşuldu

REKLAM ALANI
EÜ’de “Atatürk’ün Barış Politikası” konuşuldu

Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından “Atatürk ve Cumhuriyet Günleri” kapsamında  “Atatürk’ün Barış Politikası” konulu konferans düzenlendi. Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Nuri Bilgin Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte konuşmacı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hakkı Uyar yer aldı. Konferansa, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yasin Kaya, Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nuri Karakaş’ın yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferansta konuşan Prof. Dr. Hakkı Uyar, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım atarken, Cumhuriyet tarihine yalnızca siyasi çatışmalar penceresinden değil, Atatürk’ün barış politikası ekseninden de bakmak gerektiğini düşünüyorum. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki o karanlık dönemde, Türkiye hem bir kurtuluş mücadelesi verip hem de çağdaş bir Cumhuriyet inşa etti. Atatürk’ün barış anlayışı, pasif değil; aktif ve onurlu bir barıştan yanaydı. ‘En kötü barış savaştan iyidir’ anlayışını doğru bulmuyorum; çünkü Sevr de bir barıştı ama onursuzdu, Lozan ise onurlu bir barışın simgesidir. Türkiye bu dönemde, dünyada savaş rüzgârları eserken, sorunlarını diplomasiyle çözmeyi seçti. Batı’yla, Sovyetler Birliği’yle ve komşularla dengeli ilişkiler kurarak hem dışta hem içte barışı korudu. Cumhuriyet’i kuran kadro ise 1880 kuşağının genç subaylarıydı; fikir ayrılıklarına rağmen Milli Mücadele boyunca uzlaşmayı başararak bu ülkenin temellerini attılar” dedi.

“Atatürk, Cumhuriyete giden yolu güvence altına aldı”

Atatürk’ün stratejik hamleleriyle Cumhuriyet yolunu güvence altına aldığını vurgulayan Prof. Dr. Uyar, “Milli Mücadele’nin başlangıcında tam bağımsızlık hedefiyle birleşen lider kadro, zaferin ufukta belirmesiyle birlikte ülkenin yeni rejiminin ne olacağı ve kim tarafından yönetileceği konularında derin bir fikir ayrılığına düştü. ‘Paşaların Kavgası’ olarak adlandırılan bu dönemde Mustafa Kemal Atatürk, devrimci adımlarını destekleyecek olan İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak ile hareket ederken; Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele gibi silah arkadaşları, saltanat ve hilafetin geleceği konusundaki muhafazakâr kaygıları nedeniyle karşı safta yer almıştır. Atatürk’ün, Lozan’a İsmet Paşa’yı göndermesi ve 1924’te ordu mensuplarının aynı zamanda milletvekili olmasını engelleyerek siyasî rakiplerini askerî güçten yoksun bırakması gibi stratejik hamleleri, bu iktidar mücadelesinin en önemli dönüm noktalarını oluşturmuş ve Cumhuriyet’in ilanı ile devrimlere giden yolu şekillendirmiştir” diye konuştu.

Prof. Dr. Uyar, “Kuvvetler birliği sistemi çerçevesinde meclisin ve Halk Fırkası’nın kontrolünü elinde tutan Atatürk, partili cumhurbaşkanlığıyla hem meclisi hem de devrim sürecini merkezden yönetti. Batı dışı bir toplum olan Türkiye’de devrimi, bürokrasi ve askeri destekle mümkün kılan Atatürk, muhalefeti 1925’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması ve 1926’daki İzmir Suikastı yargılamalarıyla kansız bir şekilde tasfiye etti. Bu süreç, 1930’lara kadar toplumsal yapıya nüfuz eden şapka ve kıyafet düzenlemelerinden Medeni Kanun ve Harf Devrimi’ne kadar birçok reformun gerçekleştirilmesini sağladı; muhalif kadronun etkisizleştirilmesiyle devrimler güvence altına alındı ve Atatürk, 1931’de benimsediği barış politikasını kademeli olarak uygulamaya koydu” dedi.

Etkinlik, Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nuri Karakaş’ın, konuşmacı Prof. Dr. Hakkı Uyar’a “Teşekkür Belgesi” takdim etmesiyle son buldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz